zaman eskiyor sıyrılarak ruh akışlarından ağlamaklıdır uzakların nefesi çığlıksız kucaklarda
küsmeye hazır hayallerde dolanıyor tedirgin sezgiler ve anılmaya en yakın yalan bir gerçek gibi konuşuyor gölgeler
…ben susuyorum
benliğim bir esimlik hayat içinde dizecek gözyaşlarını yeryüzüne barışçıl savurduğum kalıntılar dönecek düşlerde ölen kırmızı bir güle
salkım salkım dökülecek gündüz gözüyle üreyen fısıltıları ve sorulmaz üşümüş mü gün yüzü yaprakları
beklemek öğrenmektir…
....
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"beklemek, "beklemek" kelimesini yazarken bile insanın içinin düğüm düğüm olmasıdır. nefes alışlarının bir anda kesilip, zamanın durması ve hiçbir zaman geçmiyor gibi hissedilmesidir. ses tellerinin büzüşmesi, kalbinin sıkışması, rüyalarının karanlıkla dost olması ve gün ışığının hiçbir anlam ifade etmemesidir.. ne çocukların kahkahası, ne simit satan yaşlı amca, ne de bakkal çırağının komik esprileri mutlu eder artık seni. yalnızlık bile ellerinden tutmak isterken, sen içinde yarattığın diğer dünyayla, -beklemek dünyasıyla- dost olmuş; başka hiçbir şeyi-insanı-duyguyu oraya sokmuyorsundur.
bir uyuşturucu gibidir beklemek.. damarından, canını acıtarak girer vücuduna. hızlıca değil de, yavaş yavaş karışır kanına ve canın her sıkıldığında, bir düğüm daha atar boğazına. acıya acıya, sarsıla sarsıla ağlamak isteği uyandırır insanın içinde ve psikopatça bir zevkle daha da çok istersin bunun olmasını. hem nefret eder, hem deli gibi aşık olursun beklemek duygusuna. ne mesafe tanır, ne zaman, ne mekan, ne de insan. ruhunu ele geçirip zincirlediği vakit, kurtuluş yolun görünür bir mezarlıkta.. karanlık dostun olur, sigaraysa sırdaşın.. tüm hüzünlü şarkılar sanki senin için yazılmıştır. tüm dünya sanki durmuş, sana bakmakta ve haline acımaktadır.. önemsemezsin..
ölmek isteyip de ölememek gibidir beklemek.. bileklerini ne kadar derinden kesersen kes, hangi binadan atlarsan atla, hangi hapı yutarsan yut; bir türlü yanına almaz seni almasını istediğin.. çığlık çığlığa kabuslarla geçer gecen, gündüzün. rüya mı gerçek mi anlayamazsın hiçbirşeyi. algıların söner, duyguların körleşir, gözlerinin feri söner ve bir türlü geçmez bu acı..
ölüm gibidir beklemek. başı olmayan, sonu belli olmayan, binlerce soru karmaşası içinde çabalayıp da bir türlü nefes alamayan.. çalmayan telefonlarla dost ettirir, boş posta kutularına dert yandırır beklemek. bir süre sonra neyi beklediğini bile unutturur insana. aptal olursun hiçbirşeyin farkına varamayarak.. sigaralar fayda etmez, ne yesen boğazından geçmez, düğümlere takılır, tıkar boğazını. artık konuşamazsın da.. ağlamak istersin, susarsın, çünkü bilirsin.. onu da unutturur bu meret insana..
beklemek.. o'nu beklemek.. bir şehri beklemek.. bir aşkı beklemek.. ölmeyi beklemek..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.