7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1909
Okunma

BAHARI YAŞAMADAN, SUSUZ YAZLARA MAHKUM OLMADAN AÇAR GÜZ GÜLLERİ
Kurumaya yüz tutmuş yaprakların hışırtısında
bir başka karadır eylül zamanı geceler
Sararmaya başlamış mecalsiz ağacın son yaprağı
Tam da gelme vaktidir diye düşünürken yüreğim
Git diyemez ki,
kendime yasakladığım, kilit vurduğum dilim
sığınırım ayaza çekmiş eylül gecelerine
niyazlar ederim olmaz sabahların koynun da
yolcusuz peronlarda tek başıma.............
Giden gençliğim gibi
Yüreğime hem yakın hem uzak oluşun kadar
umut imkansız bana
mavi kıyılarda değil artık
okyanus derinliklerine saklandı
Eylül renkli zamanlar da aşk/ bana yasaklandı
kırsan gururunu
çözsen dilini
elinde bir buket güz gülleri ile/ gelsen
çıkıp gelsen olmaz mı. ?
Birbirimizin gözlerine baksak yeniden
dinlesek en içli şarkıları
dinlensek
yağmur kokan bir parkın toprağında
Ağlasak sımsıkı sarılıp, ölmemiş duygularımızın sağnağında
kalsak öylece
ta ki yıldızımız gecenin yüreğine doğana kadar/ bekleşsek
Ay ışığnda seyretsek kurulan hayallerimizi
birleştirsek ellerimizi
Sadakat yeminimize ortak etsek gök kubbeyi/ olmaz mı?
Yokluğunda meçhul kabirlere sürüklenirken ömrüm
Belki mutluluk küçük bir kutuda bekliyordur
kimbilir
Aralanırsa kapağı
sahiplenilirse çınarın son yaprağı
tutulursa dalından
filizlenir güz gülleri
Yaşanmadan bilinmez ki.
-----------------------------------------------------12:01 06.09.2011