11
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1866
Okunma

dağların tepesinde gün batımı
rüzgârın kirpiklerinde göçmen kuşlar,yalnızca ben soluyorum hazanı
köprücük kemiklerimde ayrılık…
.....
susun!
konuşmayın…
sadece mevsimlerden sonbahar konuşsun
sarı yaprakların hışırtısında yolunu kaybetmiş karıncanın ürkekliği dilimde
topuklarımda güz yangınları
gidiyorum…
ver elini ayrılık…
yol yorgunu dizlerimde kısrak bir sancı
zamanın derinliğinde parlayan kılıç / sessizlik
suskunun öyküsünü yazıyor düşen yapraklar
çarmıha gerilen alnımda son kuşların vaveylası…
sevme bir daha
geldiğin gibi git sevgili
kanla yazdığın geleceğimi unut
hatırlama yüzümün kıvrımlarını, düşür gülüşlerinin incilerini gamzelerimden
ah! kızıl libaslı eylül
yak beni! ateş renkli günlerin korunda
sarı bir akşamın alacasında göm ellerimi
ruhumun kırgın yanlarını nakış nakış işle yıldızlara
perde perde indir hüzün yağmurlarını üzerime
ıslak bir serçenin çaresizliğinde üşürken pervasız düşlerim
eteğinin altından, masmavi bir gökyüzü bırak umutlarıma
ikircikli hayallerimle yıka bedenimi, güz güllerinin kokusuyla
hadi öp dudaklarımı...
korkma !
haydi gül gönlüm
bitti aşkın sonsuz esareti
eylül gözlü çocukları yeniden dirilttim geleceğin rahminde…
03/09/11
firuzem