3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1778
Okunma

Eskiyen bir resimden maziye bakıyorum
Sonu meçhule giden bir ömre akıyorum
Bilseydim sever miydim yanar mıydım ateşte
Bir damla ışığım yok kaybolduğum o düşte
Perişanlık diz boyu sefalet içindeyim
Uykular harap olmuş tanınmaz biçimdeyim
Şu kahrolası yürek laftan anlamadı hiç
Ben kaçtıkça zorladı durma dedi aşkı iç
Zehir zıkkım oldu ah, o güzelim yıllarım
Susuz bir ağaç gibi kurudu tüm dallarım
Bu akşam da yokladı kalbimi dinmez sancı
Acıları deşmeden dinle beni yabancı
Çıldırmak üzereyim vuslat bana tuzakta
Haykırsam da duymaz ki, yar benden çok uzakta
Hadi durma yabancı aşkı azat et bizden
Aşk ile kavruldukça, kurtulamayız közden
Değiştir yazgımdaki bu insafsız kaderi
Yüzümü güldürmedi doğduğum günden beri
Gözlerimi vuruyor kurşundan beter yaşlar
Kim bilir gerçek aşklar hep ayrılıkla başlar
Kaç geceyi üzdüm ah yokluğunda kaç günü
Çığlığımla kopardım kanattım ben kaç dünü
Kimsenin gitmediği ıssız yollar gibiyim
Küf tutmuş duvarların biçare sahibiyim
Ben azalır dedikçe çoğaldı zalim sancı
Aşk kanayan bir yara anlasana yabancı
Kırık bir çerçeveden kendime bakıyorum
Feryat figan içinde kahrımı yakıyorum.
NurcanTALAY
28.08.2011
5.0
100% (4)