Çok yaşlanmışsın
O yıllarda görürdüm caminin avlusundan,su içerdin,
Koca çınarın altında, elinde tespih sallardın,
Camii avlusunda ezanı bekleyenlere bakardın,
Soguktu caminin avlusu, çeşmesinden akandın
Haşlama satan lokantada görürdüm bazı zaman,
Salça tenekelerde feslegen çiçekli lokantada,
Kapağı yaldızlı,su şişeleri bile yıpranmış,
Bazen alırdık sırf yaldızlı kapağı açmaya,
Tadı çok güzeldi,su aynı olsada.
Sögüt yaprakları arasından güneş değerdi,
Parlardı ,tavuklu yağlı parmaklarına,
Ayak uclarında kediler mıyavlardı,
Bakıyorum yıllar ağır gelmiş üzerine,yaşlanmışsın
Biliyorum tanımazsın,hoş sen hiç kimseyi tanımazsın.
Ağır takılırdın,ayakkabının topuğuna basardın,
Hiç unutmam masanın yanına topumuz düşmüştü,
Gümüş kaplı bıçağınla,topumuzu kesmiştin
Korkmuştuk,hayallerimiz ikiye bölmüştün,
O topun nasıl alındığını nerden bilirdinki,
Kaç ay açık hava sinemasından çekirdek sattığımı,
Öğle vakti ekmek fırınına odun taşıdığımı,
En çok o gün büyük olmak istemiştim,
Bileğim şöyle güçlü olacaktıki ,
Karşına dikilip hesap sormayı.
O gece ağladım,anam sesimi duymuş meğer,
Yer yatağında yatarken,
NE OLDU OĞLUM..?
İşte o gün bugün hiç ağlamam.
Adı eski,yeni kalan anıları hatırlamam,
Seni tekrar görmek değildi aslında niyetim,
Özlemim çınar ağacının gölgesinde çay içmekti
Usul ve sessiz yokuşu çıkarken gördüm seni,
Bir elin duvarda geçmişin kırıntılarını arar gibiydin,
Cami avlusundan su içtiğin günler geldi aklıma,
Dilimin ucunda adı geçmişe söylene bileceklerim
Elimdeki tespih’e söylenenlerden kalansın..
Çınar;
Gölgende kaç çay içildi,kaç kişi geçti,
Kaç can gövdenden medet gördü,
Gözlerinin önünde, sözleriyle vurulanlar
Bir adım kadar yakındınız,
Gel diye seslenene,tespih sallamasaydınız eğer...S.A