8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
895
Okunma
İnsanlık biçâre, puslu zevahir
Maddenin içinde vuslat arıyor.
Arayan bulamaz eveli ahir
Kupkuru çöllerde serap tarıyor.
Hak’kı unuttukça batıyor bir bir
Dağları aşıyor günâh ve kibir
Hayatında bir kez aldın mı tekbir?
Dilinden dökülen kafa yarıyor.
Kendine acizden medet umarsın
Kutsal varlığına şerri yamarsın
Vicdana vurulan sessiz şamarsın
Bilir misin bu iş neye varıyor?
Gayesini bilmez yaratılışın
Farkına varmazsın ne yaz ne kışın
Yasakla, harama dokunan dişin
Ebedi sevdaya hile karıyor
Maneviyat bilmez tutar ucundan
Ruhun da körelmiş ağır suçundan
Uçar gider birgün can avucundan
Bütün cesetleri toprak sarıyor
Hakikâti bilen dostla dalaşma
İblis’ten uzak dur şirke bulaşma
Azıksız fani de bomboş dolaşma
Azrail her yerde seni soruyor.
Kalpteki ihlasın sırrını bozma
Bozup riya ile ortada tozma
Sana yapılana köpürüp kızma
Öfke yürekleri fazla yoruyor.
Eza verme sakın bedende cana
İnanç şerbetini iç kana kana
Bilesin ecrini verecek sana
Ödülün mahşerde hazır duruyor.
M.Ziya DİNÇ
18.08.2011
5.0
100% (10)