Hainler pusu kurmuş, bekliyor

Mehmet’im yemin etmiş, yürüyor

Kandilimi duman sarmış, yanıyor

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu



Sıla hasreti neymiş, ocaklar sönüyor

Hainler, kahpeler arsızca gülüyor

Şehidim bir ölüp, bin diriliyor

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu



Ölüme meydan okudu, çıktı dağlara

Köpekler inmiş şehirlere, yaylalara

Aldırmaz Mehmet’in alçakça naralara

Mehmet’in toprağa düştü, gül oldu



Annesinin kınalısı, nazlısının yavuklusu

Yüzüne hasret yavrunun biricik babası

Şehidim yarının en büyük atası

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu



Şehidim toprağa düştü, güller kıskandı

Kalleş kurşun yüreğini deldi, toprak sarsıldı

Hainlerin iki yüzü hepten sarardı

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu



Şehidim için iki kelam ettiler

Dost düğünü varmış, kaçıp gittiler

Arsızların aymazlığı onca cana yettiler

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu



Yeni şehit haberi bir daha geldi

Timsah gözyaşları yeniden döküldü

Kin-nefret tohumları bir daha ekildi

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu

*

Şehidimin kanı henüz kurumamış

Başbakanlık kupası, at yarışı varmış

Şehidini unutmuş, hipotruma koşmuş

Mehmet’im toprağa düştü, gül oldu