6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1183
Okunma

Gökyüzünün esrarengiz buğusunda kayboldu gözlerim
Bulutların gölgesinde yaşaran ummasız yaşlar
Buram buram toprak kokusunu vücudumda hissettirdi
Gökyüzü’m Ağlıyordu !
Masmavi olan gökyüzüm zindana döndü
Pervasız esen rüzgar savurdu senden kalan herşeyi
Şemsiyesiz kalan bedenim sırılsıklam ıslanırken
Ummasızca demir attım bilinmeyen yollara
Puslu gecelerde yüreğime akıttım damlalarımı
Çığlık attım sensiz sokaklarda
Kaldırım köşelerinde inlerken
Gökyüzü’m Ağlıyordu !
Gökyüzünün esrarengiz buğusunda kayboldu yüreğim
Yitik ve bitik halde yanıyordu
İs kokusuyla bütünleşen ortalık
Virane gönlümde resti çekiyordu
Git gökyüzüm git
Ağlatma artık..
Sen damlalarını sustururken
Ben yüreğimdeki gri bulutları kovamadım hayatımdan
Gökteki yıldızların parlaması neyi değiştirirdi ki?