1
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
1045
Okunma
Biliyorum ki ağlamaktasın şuan
Gözpınarlarından fışkıran yaş lavları
Volkana dönmüş bir bir
Yanaklarını ıslatıyor
Sıcaklığı ile de yakıp kavuruyor
Beraberinde ciğerin kavrulup
Eriyin yüreğini
Avuçlarına taşıyor...
Yılların sevdası
için için
Bir mum gibi erirken
Parçalanan yüreğin
Benim için çırpınıyor
Bu acımasız talihe ağıtlar yakıyor.
Üzülme bve ahubakışlım
Vuslata ermek yazılmamış kadere
Elden ne gelir ki...
Elimizden geleni yapmadık mı?
Her şeye birlikte savaş açmadık mı
O savaşta sırt sıırta savaşmadık mı?
Vermeyince Mabut, neylesin Mahmut???
Yok işte...
Kaderde bundan ötesi yok.
Yazılmamış.
Artık herkes kendi kaderine dönecek,
İster içinde, ister sonunda
Ölüm olsun ne olur?
Sevdik ya karşılıklı
Sonunu da biz yazmadık kaderin
Böyle yazılmış yaradan tarafından.
Savaşsak da değişmeyecekse
Boşuna savaşmanın anlamı da yok
İşte bazı yaşamlar böyledir
Ne yaparsan yap
Değişmez sonu...
Bizlere ise yalnıca boyun eğmek kalır.
Kabullenmek kalır...
İstesek de, istemesek de.
Sevgiler yaşasın ne yapalım?
Bizler zaten fani değil miyiz?
O mezarlara sorsak
Kimbilir ne sevdalar, sevdalılar yatıyor...
Kim değiştirebilmiş ki kaderi, yazgıyı
Vücutlar, yürekler hep ölmüştür
Sevdalar evsaneleşip baki kalmıştır.
Bizim ki de efsane olsun
Ne edelim...?
15.08.2011
Suat TUTAK
4.0
100% (1)