2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
6186
Okunma

Sarı çiçek boynun bükük durursun
Bir gün sen de yere düşer kurursun
Verdin mi elinle hesap sorarsın?
Kim kaldı dünyada sen de kalasın?
Yolunu mu kaybettin de, ağlarsın?
Cümle alem koşa koşa geliriz
Hem güzeli, hem çirkini biliriz
Nice nice kötülükler görürüz
Uyur da uyanmaz, yarın gideriz
Son nefeste acı ile inleriz
İnanma dünyaya boşa kanarsın
Son nefesin gelir yanar, tütersin
Salına girerler, mefta olursun
Sevdiklerin gider yalnız kalırsın
Kabrin kapanınca hesap verirsin
Eşin, çocukların başına gelir
Onlar senin öleceğini bilir
Gözünden perdeler tek tek silinir
Damarlarından, kanların çekilir
Ölüm meleği başına dikilir
Nerde sevenlerim, dostlarım dersin
Gözün kapıda, onları beklersin
Gerçek sevenleri o gün, bilirsin
Ömrün boşa geçtiğini görürsün
Gözlerinden yaşlar akar, erirsin
Duy benim sesimi yüce Allahım
Sanadır bu sonsuz, yakarışlarım
Günahlar bizleri aştı, Allahım
Okyanuslar almaz oldu yaşlarım.
Bizi sen yarattın, affet Allahım
Kularının yüzü, sana yönelir
Açılmış eller, mağfiret dilenir
Kurtuluş yoktur, hep sana dönülür
Kefen de cep mi var, cepsiz gelinir
Ömür sonsuz değil, bir gün ölünür.
Tutak’ım tükendin gitme öteye
Bilmez, ne söylersen söyle kötüye
Sorulmaz hesap akılsız deliye
İstersen git danış bir de veliye
Sataşma ne Veli’ye, ne Ali’ye
Çaren yok, dönülmez artık geriye
Hayat, sana verilen son hediye...
19. 05. 2001
Suat TUTAK
Saat: 23.45
SÖKE
5.0
100% (2)