Yorgun kırgın kıvrılıp
Bir duvar kenarında
Altımda eski bir kilim
Bekliyordum gelmeni
Sen içindi yoksulluğum
Ve sen geldin
Gelişinle yer gök nasıl çoştu
Rahmet rahmetti gelişin
İyi ki geldin.

Halsiz uzanmıştım yatağa
Saatim kolumdaki serum damlaları
Her damlayı saydım
Sen gelinceye kadar
Öyle yorgun öyle hastaydım ki
Geldin ve bedenim yeniden yeşerdi
Bu gelmeler benim için
Bir şifa bir merhemdi.

Herkes gitmişti
O büyük kalabalık
Artık yok
İğne düşse duyulur ya
Öyle sessiz kaldı sokak
Ben bekledim gelmeni
Eğildim kendi içime
Kapı kenarında uyuyan kedi gibi
Tam gözlerim doldu
Sular seller gibi ağlamaklıyım
Ve dokundun geldin
Sarıldım boynuna
Anne Anne dedim.

Gelmeni bekledim
Onbir ay.
Sultan dediler ayların
Ve gördüm o güzel zamanı
Vahyin indiği anı.
Geldin ey Kur’an ayı
Gelmelerin en güzeli
Yüreğime inen nursun
Beklenilen
Ve gelen nur
İşte bu gerçek gelme
Haydi al bizi götür
Cennetlik bir hayat içine.

(Ağustos 2011 İstanbul)