Kızım
Bir kızımız vardı,
Duyguların aşka dönüştüğü zaman, Şehvetle büyüttüğümüz, Küçük kızımız.. Binlerce oğlumuz,binlerce kızımız, Hepsi de yok olmuştu. Geriye kalan tek istikrar, Bizim küçük kızımızdı.. Depremler olmuştu karnında, Unutmam,karlı bir havaydı. Çığlıkların küçük kızımızı korkutmuştu, Yüzü asıktı kızımızın.. Bir sabah, Sabah erkenden, Kar yağarken, Yine şikayet ettin kızımdan. Doktordan söz ederdin, Henüz doğmamış çocukların celladından. Bir tür sacma bir espiri anlayışın var sanardım. Bir sabah,karlı bir sabah ve erkenden. Ölüme sürdün kızımı dörtnala. O binlercesinin içinden bir tanemi, Henüz küçük kızımı, Ölüme verdin ve kendini.. O şehvetin meyvesi Ve senin namusun.. İkiniz de yoksunuz.. Sen celladın masasında, Kızım da celladının elinde paramparça.. Çok şükür ki uyandım.. Arkamı dönüp karnını okşadım. Kızımızın yanaklarını... SENG |