12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2431
Okunma

sende kayboldukça tenhalarda buldum kendimi.
kelam ve bir çift yürek,
bilmediği bir istasyonda
elinde cam kenarı biletleriyle
dar-ı acunda bir ney
nefesin düştü için(m)e
sana hayatlandım,
sol yanımı asfinik kokan sandıktan çıkardım,
kanatlandırıp seni düşürdüm kırk ikindi yağmurlarında
mesafeleri aşan harfler satır aralarına serildi
sen kalemin mürekkebi
ben yokluğunun yoksulluğunda bile seni düşüren cümlelerde
hicran hançer misali delerken tenimi
elimde koca bir hiçlik kala kalıyor.
sensizliğinde kanayan dudak kenarlarını yıkasam Marmara’da
silinir mi acep hicranın ayaz izi ?.
akrep ve yelkovan takılı kalmış özlemde
bütün mahlukta sana hasret,
maviliğine prangalı iki gözüm.......................
ayak uçlarımdan inip, giden gece yüreğimin duvarlarında kara sıva çekmekte
sessizliğin ıslık senfonisinde rüzîgar süpürüyor terim(n)i
olmuyor,sensiz olmuyor bak cancağızım....................
sürgün yemiş bir turna gibiyim
kanat çırpıyor acının gökyüzüne.
sensizliğin suskun kelimelerinde kalem
ne vakit seni ansam
ılık nefesinin dolanıyorum bedenime.
gece koynuna sere serpilen meltemin kısık sesinde buluyorum seni.
sana doğru yürüyorum,
senin koku,
senin nefesin diye ta ciğerlerimi soluyorum................................
Anemas zindanı aşıp bir gelsem yanına seni giydireceğim şehr-i istanbul’a.
ellerim, ellerine değdiğinde avuç içlerind(m)e
bir dokunsam sana,zaman ne olursa olsun gün doğumu olacak gelişin.
kana kana zemzemini içmek varlığının huzur mintanında
düşlerde bir an kaybolsam ;
hicran bir tokat gibi iniyor, yüzüme.
yıkılı kalıyorum olduğum yere.
düşüyorum sensizliğin soğuk zemine.
acıyor yüreğim..
caddeyi okşayan saçlarım deli gömleğinden dışarı çıkarken
boynumda Azrail’in süt beyaz elleri,
idam hükümlü bir zanlı zuhur ederken ruhuma
hicrana karanlığında yürüyorum,
gitgide kayboluyorum çıkmaz sokaklarında
pamuk şeker tadındaki bulutlar azizliğini vakfederken avuçların(m)a.
tuzlu sularımı emanet ediyor Marmara’nın eteklerine.................
zaman, kum saatinden akıyor gidiyor.
bir ağustos sabahı,
yine kayboluyorum yokluğunun girdabında.
düş kırıntısını zenci kölelerime bağlıyorum ,bir dilek tutarak
senli cümleler dilimde saklı kalmayacak.
kuytu köşelerde kağıda sarılıp vuslat tohumları ekecegiz..
senin en sevdiğin çiçeklere dönüşecekler
delicesine soluyacağım nefesini nefesime cancağızım...................
sabırla, umutlu vuslata gelecek zaman.
vakit,sen dönemi cancağızım.
gordion
02/08/2011
5.0
100% (10)