3
Yorum
1
Beğeni
3,7
Puan
1501
Okunma

Bir Isfahan yağmuruna tutuk yaprakları
Asırlık çınarda belirsiz sorgular.
Katrelerce bırakıp şebnemlerini çakıl islerine,
Ve sırtlanıp sahipsizliğini evveliyatın,
Dinler; tevekkülünce adap,
Ulağını bir mahfuzun.
Çağırır bulutlarına yıldızlarını,
Gökkubbe, astarına soyunur halince
Sayar avuçlarıma bir bir insanlığın kelimelerini
Omzuma dokunur aşka ait olanları.
Dokunur her harfinde bir ilmek boğazıma
Eskilenir saçlarım,
Ve her sigada bir duman kelepçelenir gözlerime.
Hazırlanır, kara şakırtıları gardiyanların
Çirkin yüzleriyle canhıraş
Hazırlanır nişancıları atinin;
Dudaklarından derli ağırlıklarca kadere odaklı,
Ve isyana yeksan bir gündönümü sessizliği
Sitemlerime can olur.
Mengenelere takılır adımlarım
İki göz, iki köz arası mesafelerin
Bitimsiz çizgilerinde.
Daralır yolların vurgunluğu ziyaya
Çözemez hasretin inceliğini bir deli hercai,
Buluşurken zülfünün teliyle
Sıratın kılıç keskinliği..
Bilir devranın tüm şahitleri
Miladın öncesi ve sonrası
Menekşe nazeninliği, bir gül,
Yaraya işleyen çayın buğusu
Ve aksak bir sigara dumanında efkâr,
Bilir, rengine müptela katran
Ve hazan.
Yedi düvel kardelen makamında adın,
Felekte ay ve güneş bilir;
Birazdan;
Döngüsünü tamamlayacak sevda,
Şiirler tükenecek,
Birazdan, sen gideceksin.
Ve dünya sevilmeyecek..
30.06.2011/ m.abdırgan
5.0
67% (2)