5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma

Ağaçları fısıldayan
bir dağ kulübesinde ölmeli derim bazen
dünyanın kenarında
doğa bahçeli
tek pencereli
çatısı aksa da
deniz görmese de olur
yeter gökyüzü.
Bir yatak,
bir ocak,
bir kara tava,
bacağını kurtlar yemiş tahta masa,
eski düşler kadar büyük bir defter,
kurşun kalem silgisiz
yuvarlanır gideriz.
Bir dağ kulübesinde ölmeli.
Bahçede zeytinyağı tenekeli akşam sefaları.
Bir sıra biber dikmeli
bir sıra domates.
Yaprakları güneşle ışıyan
yan yana zeytin ağaçları.
Börtü böcek
gökte kuş
yerde karınca tek misafir
bir de dutların fısıltısı.
Dünyaya kulakları kapamalı
hangi güçler hangi halka zulmetmiş
kara yazgılı kömür ocaklarından habersiz
sokak çocukları,
etini satanlar,
küresek ısınma,
ozon tabakası,
işsizlik
ekmek kaç ter damlası bilmeden ölmeli.
Meltemin soluğu yüzünde
gözlerde kimsenin göremeyeceği bir veda.
Karşı dağın yanağındaki çiçeklere gülümserken ölmeli
yalnızlığın kalabalık gürültüsünde.
15.7.2011
s.u
5.0
100% (5)