8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2725
Okunma
Dur, hemen gitme…
Bakayım bırak biraz daha gözlerine
Henüz yeterince tutmadım ki ellerinden
Yatmadım ki koynunda doya doya
En güzel şiirleri yazmadım henüz
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki sana
Üstümde varken tonlarca sensiz yaşanmışlık
Ve de kucaklar dolusu okşanmamışlık
Senle azalacak gram gram gün be gün yalnızlık
Dur, hemen gitme…
Bırak bahar gelsin
Çiçekler tembel bir kedi gibi yayılsın çayırlara
Akasya ağacı da açsın bahçemizde mor, lila
Kuşlar geri dönsün aşk cıvıltılarıyla
Bir de güller patlasın pıtrak pıtrak
Bülbüller yarenlik etsin diye onlara
Dur, hemen gitme…
Bir de iğde ağacı salsın esansını havaya
Senle kahvaltı edelim balkonda
Üzerine gülen yüz çizdiğim yumurtalarla
Hem daha börek açacağım sana
Ellerimle yedireceğim bir bebek doyururcasına
Sonra kahvelerimizi içeceğiz sundurmada
Akşama da lüfer ızgara yanında şarapla
Dur, hemen gitme…
Bak gömleğin kirlenmiş
Onu da yıkayayım lavantalı sabunla
O kururken dışarıda
Biz sırılsıklam ıslanalım sevdalı dokunuşlarla
Bedenler yorgun ruhlar dingin yıkanalım sonra
Dur, hemen gitme…
Daha yapacak çok şeyimiz var aslında
Beyaz bir sandalla denize açılacağız daha
Ilık bir meltem esintisi yelpazeleyecek bizi
Güneşli bir ikindide sonbahar vakti
Denizin mavi pırıltıları göz kırparken ara sıra
Atlayacağız birlikte ılık sulara
Dur, hemen gitme…
Hele bir kar yağsın lapa lapa
Kestane pişireceğiz seninle sobada
Soğuk kış geceleri sarılıp uyuyacağız koyun koyuna
Sonra karlarda yürüyeceğiz çıtır çıtır
Mısır patlatacağız daha yanında birayla
Ben üşüyünce sarılacaksın bana sevdayla
Boynuma kaşkol olacaksın bedenime gocuk
Ben de gözlerimi kocaman açıcam sana çocuk çocuk
Dur, hemen gitme…
Biraz daha kal,
Yaşlanalım birlikte, bunun adı mutluluk…
Ayşe Nurdan Çağan
5.0
100% (6)