dün gece
kapınızın önünden geçtim
öylesine doluydum ki
umarım bir aptallık etmemişim

küfürlerin havada uçuştuğu
büyük bir kalabalık toplandı sonra
neden toplandıysa ?
az biraz hatırlar gibiyim

sanırım dün gece
içkiyi biraz da fazla kaçırmışız
Ahmed’i tanımazsın sen, aşağı mahalleden...
ısrar etti dayanamadım
aslında fazla da ısrar etmedi ne yalan söyleyeyim...
o an meyhanenin önünden geçiyordum
ağırdan demlendiğini görünce
bende teklifsiz yumuluverdim masaya...
hem Edip (Cansever) dememişmiydi
hiç kimse şu kadehi benim avucumda tuttuğum gibi tutamaz)
işte bende kadehi onun gibi avuçlayı vereyim dedim biraz
sanırım işin birazda b... çıkarmışız

Ahh başım ! ah !
neden şu kıçı kırık dünya gibi
dönmeye bu kadar meraklısın ki bugün.
bak, daha Nebahat’te gelmedi
hem neden Nebahat diyorum ki şu kadına ?
alışkanlık sanırım.
Nebahat’ten sonra
nedense herkes onun gibi gülümsüyor bana

saat üç gibi
iki satırlık bir mektup yolladı sonra,
mahalleden bir çocukla.
biraz mahalleliye görünmesem iyi olurmuş ?
iyi olur canım, iyi olur...
birde not düşmüş, o yarım aklıyla
istersen bir süre aynaya da bakma diye
yok daha neler...
dayanamayıp bir koşu aynanın karşısına geçiyorum
vay şerefsizler ! hep yüzüme çalışmışlar
şimdi hatırladım ya !
bekçi zar zor ellerinden almıştı beni...

ah Gülizar ! ah!
dün gece kapınızın önünden geçtim
inanırmısın ? Nebahat’ten sonra
ilk defa bir kadın için dayak yiyorum
doğrusu, daha önce hiç bu kadar iştahlı değildi kalabalıklar.