12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma

Zamanın ve mekânın, en mukaddes varlığı,
Akıl ,izan sahibi mahlûk, insan değil mi?
Huy edin hitâbeti, dostuna yaverliği,
Marifetin büyüğü, tatlı lisan değil mi?
Türlü bilgeliklerle, donatıldı bedenin,
Görmek için göz verdi, Hakk’ı göresin diye.
Belâ geldi başına, görmemezlik edenin,
’Körü körüne yaşar, ibret almazsın niye?
Nasihati dinlemez, delik deşik kulağın,
Mâlâyaniyi duyar, Arş’ın sesini duymaz.
Hayrı şerre terkettin, şeytan oldu ulağın,
Mevlâ ruzi mahşerde, bunu yanına koymaz.
Şöyle parmak ucuyla, dokun nazik tenine,
Hisseder, algılarsın, hem soğuğu sıcağı.
Düşündün mü kim verdi, bu hikmeti ’gen’ine,
Kazara yapmayasın, cehennem yakacağı.
Kelâmını dinleyen, hayran olsun diline,
Mukayyet ol daima, huşu ile söylesin.
Kötü söz gönül kırar, tamiri zor biline,
Acı konuşan dili, kim nerede neylesin.
Kokunun en güzeli, cennetin hoş kokusu,
Alamaz masal gelir, senin gibi acize.
Mahir elde işlendi, vücudun her dokusu,
Benliğinden habersiz, insan denen mucize.
5.0
100% (12)