2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1482
Okunma

Rüyada sanmıştım kendimi
Oysa sahici bir cehennem.
Ateşlerin içinde sarıldık.
Kömür karası teni
Gecenin kardeşi sevdiğimin.
Yıkıldı tüm evler bir bir
Sevdiğini arayan kadınlar gelince.
Son nefesini verirken rüzgar
Okşadı yaprakların tenini..
Ve kıyamet koydular adını
Kurşun yağmur gibi
İşlerken yüreklere..
Işığını söndüren yıldızların
Tüm dağa,taşa olan sitemi
Nehir kıyılarına salmıştı kendini…
Ne varsa her şeyi gördük
Bir tek nasıl öleceğimizi bilemedik
Beklide bunu bilseydik
O zaman tanrıları sevmezdik..
Ahtapotlar,kuşlar,ve masallar
Birer matem havasında
Ölü çocukları taşıdılar.
Toprak;
Kül tarlası ve acılı
Şu zavallı anaların ağıt’ı
Zebani kulağına gidince,
Sıyrıldı elbisesi kadınımızın,
Kurbağa ve kahkaha seslerinde
Ay parça parça savurdu külünü,
Söndü ışığı lacivert renkli kadının,
Irzına geçilen ki; yalnızca güneşten doğanlar.
Bir yanımız tutuşurken,alevler içinde
Bir yanımız yatırıldı yere, sere serpe,
O gece cehennemin gözlerini gördüm,
Gözler ki; armağan etmiş bize ölümü
Ama kuşkusuz kurtuluşu da,
Çünkü hala yananlar var
Yandıkça bağıran adamlar ve kadınlar
Bir birlerine son defa baktılar..
Şam,beyrut,filistin ve ülkem
Yüz yıllardır ateşte dir kirvem..
5.0
100% (5)