0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
687
Okunma

Bin parçaya bölündüm yine
Her birinde bir başka şeytan debelenir
Koparıp atmak isterim kök salmış elleri
Çıkar düşüncemden
Ne varsa kirli
Temiz bir nehir akıyor ötemde
Yıkanmak için vakit var değil mi?
Yalnızlık ayağıma dolanıyor
Düştüğüm yer öyle derin ki
Düşüncelere tutunup çıkmak istiyorum
Tersine bir kuyu
Tırmadıkça en derine batan ben
Çıkış nerde
Karanlık kuyu dibinde mi
Işık diye gördüğüm ateş tünelleri.
Yorgun düşüncelere sarılıyorum
Sus içimde depreşen şehvet.
Neydi bulduğum
Onca güzel söz dururken
Bataklık güllerine sürünmek
Kendini bilmeden
Bildirmeden yürümek.
Sabahın ışıkları
Her bir hüzmesi vurdu karanlığımı
Acıyla düştüler birbir
Cesetleri bir siyah nokta
Belli belirsiz
Hafızamdan silinip gitti.
Nasıl unutuş kendini
Yine döndüm fıtratıma,
Toplayıp kırık dökük ne varsa
Yürüdüm hak ile en yükseğe
Yılgınlıklarım döküldü ardımda
Öyle ki:
Beni bağlayan
İçimi kaplayan karanlık
Vahyin nuruyla aydınlaşmış.
Nasıl bir sevgi
Ne yere
Ne göğe sığar;
Sadece kalbimin içinde
O büyük sevgiye yer var.
(Temmuz 2011 İstabul)