Geniş, düz bir ovada, dosta misafir kaldım
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.
Harap evler yanında, dar sokakta yol aldım.
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Rengarenk urba giymiş, neşe dolu canları.
Halay çeken nineler, el çırpan kızanları,
Kolda torun oynayan, ak saçlı insanları,
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Uzun halay başında, güzel oyun kuranı,
Toz içinde toprağa, aşk için diz vuranı,
Coşku ile çalınan, davula eş duranı,
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Gönlü zengin fakirin, hürmette yarışını,
Ne kıskançlık, ne haset, sevgiyle barışını,
Büyük, küçük bir yerde, sevinçle sarışını,
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Davula eşlik eden, gençlerin bakışını,
Ne telaş, ne bir kavga, türküler yakışını.
Düğüne gelenlerin, halaya akışını,
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Tozlu toprak içinde, yorgun oturanları,
Geniş olmayan evde, saygılı duranları,
Taze çayda, kahvede, dostluklar kuranları,
Nizip’in bir köyünde, Türkmen düğünü gördüm.

Mehmet Macit 03.12.2010