sır dökmek istersin
onla şirlerle sarhoş olmak istersin
bazen gözün kapı kolunda kalır ya
bazen ağlamak istersin kolun dosta sarılır ya

afet altında ciğerin susar ya
kana kana dostu öpmek istersin ya
en fifti derinliklerden sorunla kapışırsın ya
en hafif ceng kokan uçurumda tartışırsın ya
en saglam yerinde eşsiz gölgeni izleye izleye barışırsın ya

pısırık bir savaşta ceng ateşiyle yanmak zorunda kalırsın ya
gözün dosta kalır o zaman
kendini susamış bir çiçek gibi hissedersin ya
için buruk dostu beklersin o zaman

en acımasız zorunlu ayrılıklarda
en kaprisli sevdanla elden ele uzaklaşırsın ya
en kederli öfkeli çarşaf kağıdında yana yana gözyaşı dökersin ya
gözün dostta kalır o zaman

doğru yoldan uzaklaşır yanlış yola saparsın ya
iklim gibi değişmeye serseri gibi özenmeye aç kalırsın ya
ismini unuttuğun meyhanelerde sarhoş sarhoş gezersin ya
gözün dostta kalır o zaman

yunus tapancı(şair hukukçu)