4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1402
Okunma
ruhumu uğurla, yalanlar söyledim...
zaman çok vakittir takıldığı akrebin kuyruğunda zehir saçmaktan vazgeçti.
merhaba Anka ya da Simrud demeliyim sana
ölü krallar ve Züleyha’nın aşkından bu yana
hiç tersinden yırtılmış gömlek görmedim ben
ne de avuç içlerinde yara...
tıkandığım zamanlar boğaza laf sayıp duruyorum
nasıl bir trafik bu
ne yetişiyor o yaka bu tarafa
ne de yakamdan düşüyor bu sefil iç döküm
bu sefil karmaşa
kehkeşanlara karışıyorum
kehanetler geçmiş zamandan geliyor
ağ örüyorlar başıma
ki korkuyorum ağına dolanıp bir yalan düşecek başucuma
merhaba kerametleri bir nevruz günü yitirilmiş Asya
ya da kurak kent demeliyim sana
Nil’in taşma oranı hesaplandıktan bu yana
hiç verimli bir toprak görmedim ben
ne de göğü yırtıp geçen bir Akasya
zaman çok vakittir unuttuğu semanın karanlığına karışıyor
ve şafak tana vurmayı unutuyor şu sıra
ruhları uğurla, tüm ölenler gömüldü ve yalanlar gitti onlarla.
5.0
100% (9)