ya malik-el mülk
o gün
yemyeşil oldu dünya
çünkü sen ol dedin
buzul çağından hazırlandı
kutlu misafirlere
atam adem hazretleri
annem hazreti havva
teşrif ettiler zorluklar diyarına
suçluydular
yasak meyve yenmişti
biri bir ucuna diğeri başka ucuna
savruldu yeryüzünün
yıllarca ağladılar döktüler gözyaşı
tevbe ettiler
bilinmez
kaç kerre
ilahi
buluşturdun biçareleri arafatta
mağfiretinle
rahmetinle
hasret giderdiler
geldi dünyaya bir batında
kabil-lubut
bir başka batında
habil-iklima
uymadı kutlu emre kabil
habilin oldu katil
eşref-i mahlukattılar
geldikleri kutlu yerin güzelliklerini
özelliklerini
ettiler taklid
mağara duvarlarına çizilen tablolarla
yıllarca yüzyıllarca binlerce yıl
oldular mimar
inşa ettiler konut yada saray
sanatkarane
yaptılar çömlek
veya topraktan bir tabak
bardak
kase
meyvelik
zaman zaman
düştüler delalete
nice peygamberler
resuller
nebiler geldi
yüzyirmidörtbindi bu sayının adı
çokça kitab okuyan hz şit
hulle biçen nebi
idris as
kimi berberlerin piri
marangozların kimi
derken ikinci atam nuh teşrif etti
yerküreye
arzı su bastı
tufan koptu
tufan
davete uyan kurtuldu
yok oldu karşı duran
kronoloji bimem kaçı gösteriyorken
belki neolotik devrim başlamadan
su yavaş yavaş çekildi görkemli küreden
başladı yeryüzünde ikinci kez hayat
emrolunduğun gibi dosdoğru ol
kutlu sözüyle ortaya çıktı hud as
hz salih as devesi çıkarken müthiş kayadan
ad ve semud çizgiyi aşmadan
çekinir mi ateş-i nemruttan
hz ibrahim
erler meydanına buyurun
gününüz kutlu kılınsın
cümlemizin sığınağı olsun
güzeller güzeli yaradan
yaradan