1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
975
Okunma
Her şiirimde değil ama bazılarında Ahmeri mahlasını kullanıyorum; Ahmer kızıl demek(saç rengim :D)
Ahmeriya, Nabiya şeklinde kullanıldığında seslenme biçimi oluyor
Bu şiiri arkadaşım Mert Köysüren’e ithaf ettim
Şu durduğun yerden çok uzaklarda
Bir ülke biliyorum, görünmez ufuklarda
Na açlığın fakirliğin derdi var
Ne yakıp kül eden fırtınalar
Ormanları senin yolunu gözler
Yapraklar bir tek seni özler
Bekler kıyılarda binlerce balık
İster, orada olsan bir anlık
Gel, gel diye inler de her an
Bıkmaz beklemekten dönüp bakmasan
Yüz çevirmez hasretinden bir ömür
İnsan, o ülkenin hasretinden ölür
Gece basar, uykusuzluktan dert yok
Sabah olur, uyanmaya hacet yok
Kalk, daha da oturma yerinde
Koş, ki ulaşasın uzak denizlere
Omzuna dokunmasın yabancı eller
Gelmesin kulağına alevden seller
Rüzgara dinlet nazlı sesini
Yerine getirsin her emrini
Bulutlar bile sana ram olsun
Dertlerin damlalarda boğulsun
Gelsin akşam seninle, gitsin sabah
Ne güzel olurdu uyanmamak... Ah
Yaslan bir ağaca otur kumlara
Seyret başını kaldır da yukarıya
Yıldızlar gözlerinden eksilmesin
Hep bir ağızdan seslensin, desin
-Ahmeriya, sana rüyaların yeter
Yaşamak dediğin kabustan beter
Nisan 2011
5.0
100% (1)