1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1066
Okunma

‘’’ÇERÇİ
Duvarcı Mecit Usta,
büyük taşları,
duvara uydurur,
küçükleri,
aralara sokarak.
Akşam eve dönerken,
denk gelirse,
ayaküstü çerçiye,
toruna şeker, üzüm kurusu,
hanıma kemik tarak...
Küçük şeylerle büyütür,
sarar sarmalar mutluluğu.
O fakir yuvadan hiç ayrılmaz,
Şeytanı içeri sokmaz.
Saadet denen kapıkulu.’’’
Usta oğlu usta ’ KEÇE’nin şiirine mesajdır,
babalar gününde
gün babaların / OLSUN
işte bu kadar şairim
şiirin bir işlevi olmalı,
diyerek kutluyorum.
o tarif ettiğin
benim babam
duvarcı ustası
yedi çocuk babası
üç kız gelin etti telli duvaklı
yüz akıyla gitti Muhammed müjdelerine
İzzetiyle şerefiyle
dört oğlan koyup yerine
vatan/ vatan diye çırpınır
yirmi iki torunun / üçü fiili dağlarda
Ordu malı/şerefi omuzlarda
yiğitlik tam DAVUT tavında
ay yıldız / vatan vatan /
siper siper pusularda
aklı çalınmış hain avında
şiir babam / destan babam
helâl yedi / helâl yedirdi
uyur yeşil selvili huzurlarda
benim babam ötelerden de kurar otoritesini
herbirimizle/ayrı ayrı ki
korkarız düzenli
emanetine sahip çıkamamaktan
eşimizleyiz/ işimizleyiz
topyekun helallerdeyiz
dillerimiz dualarda
derdimiz ülkemiz
ailemiz
güzel Türkçemiz
bütün babaları babam gibi bilirim
keşke derim hep keşke
yanlışları duymasam
çirkinleri görmesem
her yürüyen baba babam gibi yürüse
alnı açık/ başı dik
ahiretinden korkmadan
geçmişinden utanmadan
vedasına çeyrek kala
kurulamamış hükümeti düşünse
yirmi bir günlük sekaretinde
menzilini görüp müjde verse
nur içinde yatan dedem gibi
ve de babam gibi biiznillah
sen de
seksenbirden önce ölmezsin
seksendördü görmezsin
kervana katılırsın vakit gelince
garibim,
kemterim,
hacelim
ileride /ileride / ileride
Hacı Ali Bayram