……………………………………………………………………………………………………

Sığmıyor

Herkeste bir dert var benimki de bu
Desem duygularım söze sığmıyor
Yaşamak bir rüya ölmek bir uyku
Düşüncem çoğaldı aza sığmıyor

Aynı derdi demiş eski ustalar
Sonra şehit olmuş aşktan hastalar
Çoğu sazı ile ahın besteler
Benim ah u zarım saza sığmıyor

Serdari derdimi anlatmaz dilim
Altı aya sığmaz bu hayat gülüm
O kadar ince ki bu gönül yolum
Yürüsem ayağım ize sığmıyor

………………………..
Kelkitli Serdari-2-( Binali İnci)
………………………………………………..
1926 yılında Gümüşhane İlinin, Kelkit ilçesi’nin Morogom (şimdiki adı Akdağ) köyünde doğdu. Asıl adı Binali İnci’dir. İlkokulu bebekken ailesiyle birlikte göç ettiği Erzincanda okudu. Ortaokula başladı ancak 1939’daki Erzincan depremi nedeniyle bitiremedi.

Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. 17 yaşında gördüğü bir rüyayla şiire yöneldi ve kendi kendine bağlama çalmayı öğrendi. Bu dönemde karşılaştığı birçok aşığa çırak olmak istedi ancak kimse kabul etmedi. Daha sonra ise Davut Sulari (1925-1985) ile tanıştı ve ona çıraklık yapmaya başladı. Bir süre Sulari ile birlikte dolaşarak geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi. Bu dönemde Aşık Beyhani gibi birçok başka aşıkla da tanışarak dostluk kurdu.

Sesinin güzelliği nedeniyle Ahmet Yamacı tarafından İstanbul Radyosuna alınmak istendiyse de bunu kabul etmeyerek aşıklık geleneğinde dolaşmayı tercih etti.Kelkitli Serdari’nin hemen her konuyu işlediği şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayınlandı.Serdari’ye ilişkin Ahmet Özdemir tarafından hazırlanan »Kelkitli Aşık Serdari, Hayatı ve Şiirleri« (1993) adlı bir kitap bulunmaktadır.Kelkitli Serdari’den başka Şarkışlalı bir Aşık Serdari (1834-1922) daha bulunmaktadır.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
…………………………………………………………………………….
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-188-)(-)(-)(

Bu nasıl güzellik dondu bakışım
Bakışım yetmiyor göze sığmıyor
Bu yüzden değil mi sevda çekişim
Dilim lâl oldu da söze sığmıyor

Onu her görüşte güllerim açar
Her çiçekten almış kokular saçar
Bende ki bu yürek kendinden geçer
Aşıyor bendinden öze sığmıyor

Benziyor çilesi bülbül zarına
Teselli olmuyor şu efkarına
Öyle bir yakıyor sevda nâr’ına
Büyük ateşlere köze sığmıyor

GÜlünce çehresi benzer aydan’a
Duramaz yerinde başlar seydana
Hele ki düğünde çıksın meydana
Bayıra sığmıyor düze sığmıyor

Günün güzelliği modası onda
Hırçın tavırların cidası onda
Tüm kutsal seslerin sadâ’sı onda
Kutsal kitaplara cüz’e sığmıyor

Hiç bitmek bilmiyor onun kozları
Eritir sevdiğin tatlı sözleri
Bir günde yaptığı eda,nazları
Elliye sığmıyor yüze sığmıyor

Ah be Lüzumsuz’um nedir bu gizler
Meşke davet eder ney ile sazlar
O nazlı cananın verdiği hazlar
Yazlara sığmıyor güze sığmıyor

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

SEYDAN:Koşu,koşma süresi
AYDAN: Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel.
CİDA :İnat etmak,direnmek