0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1012
Okunma

zülfün düşmüş tel tel yanaklarında
güneş asılmış süzülür her savurduğunda
bir sıra inci parlar narı dudaklar arasında
gözlerin kemirirde içimi diyemem ben sana
ipektir herbir teli okşamak gelir içimden
kıskanırım güneşte olsa zülfüne değen
öpmek isterim incileri saklayan leblerin,den
o gözler değilmi beni benden eden bitiren
ığıl ığıl akar içime bakışların derbederinim
sürmelidir bakışların sürgün oldu ser’im
minnet ederim kaçamakta olsa bakışlarım
abuhayatım ol dedim olma makberim
sitemlerim ses olmuyor dudaklarından
zülüflerin urganım olsun boynuma dolanan
değmesin soğuk bedenime sıcak tenin
makberimi sarmasın yaban otları henüz girmeden
hazan rüzgarı değmeden sararmış yaprağıma
amansız fırtınalar vurmadan toprağıma
makberim almadan beni kavuşalım vuslata
hadi gel sarıl boynuma,bağışla seni bana
"Sezai Konuk"
5.0
100% (2)