10
Yorum
2
Beğeni
4,9
Puan
2729
Okunma

Kızıl bir şafakta düşecek rahmime yokluğun…
Ve ben piç bir yalnızlık daha doğuracağım yıllar sonra.
I
Katıksız bir sevişmenin ardında süzülen ter kadar ömrü vardı aşkın,
Yüzü yüzüne aşina insancıklar gibi
Ömrü ömrüne hasretle bakardı geçmişim.
Kırılırdı sahipsiz sokakların köşe başında kaçamak bakışlar,
Düşerdi akşama devreden günler gibi kelimler.
Uzardı yakınlaşsın diye dua edilen yollar.
Kim bilebilir ki kapılar ardında kilitli tutulan heveslerin rotasını.
Vitrin camlarında saç baş düzelten tazeler gibi,
Sana her baktığımda aşkıma çekidüzen veriyorum.
Biraz iğreti,
Biraz acemi
Biraz ben gibi işte…
II
Kaç kadın var içimde
Kaç hikâye kaç yaşam…
Çıksak düşlerimizin kerevitine de,
Kâğıt gemilerle pupa yelken yol alsak
Tüm sokak köpeklerini toplasak misal
Artık sevgilerimizi kursaklarına katık yapsak…
III
Derme çatma dört duvar
Bir yalnızlık
Bir de el dokuması kilim işte aşkı içine hapseden.
Sayıyorum nefesim yettiğince…
Yüreğimin en kuytusuna saklan;
Yüzüm gözüm
Elim kolum
Üstüm başım aşk…
Mayıs’2011 Aydın...
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)