6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1910
Okunma
Kral eşi dişi aslan ormanda bara gitmiş
Çakalla tanışarak bir süre sohbet etmiş.
Çakal, meye hap mı attı çok mu içti bilinmez
Aslanı iğfal etmiş ki alından silinmez.
Hâdise duyulunca aslan inanamamış
Öfke ile kükremiş yere göğe sığmamış.
Diğer hayvanat sus pus korkmuş. Durum çok elim!
Tebaasından biri: “Ona ceza verelim!”
“İyi de, onu nasıl ele geçireceksin!
Ortada olmayana ne ceza vereceksin!”
Kurnaz tilki atılmış: “Majestem hele dur!
O rezil, çoktan sinmiş sotada bekliyordur!
Bağırıp çağırarak suçluyu bulamazsın
Önce yatışmalısın, yoksa öç alamazsın!
Bu ırz düşmanı şeytan, kolayca yakalanmaz
Bir oyun planlayalım o zaman kuşkulanmaz.
Önce, ormana müdür arıyoruz diyelim
Sonra bizim melûnu müdür ilân edelim.”
Plan işlemeye başlar haber hemen yayılır
Sonra, çakal ormana yeni müdür sayılır.
Derhâl çıkar ininden şöyle havayı koklar
Tehlike var mı diye köşe bucağı yoklar!
Herkes sakin işinde, bakmış, ilân asılmış;
Caka yapmış bir süre, kasım kasım kasılmış!
“Yediğim halt kâr kaldı unuttular herhâlde
Benim borum ötecek bundan böyle mahalde!”
Görev teslimi için kralın katına koşmuş
Ve cümle mahlûkât da üzerine üşüşmüş!
Kral: “Namussuz alçağı herkes alsın altına
Saldırmak neymiş görsün bir hanedan zatına”
Aslan, en öne geçmiş mağdur eş sıfatıyla
Ve çakalı benzetmiş cümle mahlûkâtıyla.
Atmışlar bir köşeye cezâ sona erince
Hakkın tecellisiyle orman ermiş erince!
Kendine gelen çakal yuvasına giderken
Olanlardan habersiz sırtlana rastlar. Derken;
Çakalın kapanmayan bacaklarına bakar
Durumdan gıcıklanır sonra lâfını çakar:
“Lan havan batsın e mi! Ünün arşa erişti
Müdür olduktan sonra yürümen de değişti!”
Eden kâr bellemesin alna çaldığım kara
Namussuzlar sonunda olacaktır maskara!
29.05.2011 14.30
Salih ERDEM / AYDIN
Hikâyeden şiire uyarlanmıştır.
5.0
100% (5)