16
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1704
Okunma
…………………………………………………………………………………………
Ne Güzel Uymuş
Çıka çıka çıktım dağlar başına
Bu dağa bu duman ne güzel uymuş
Şükreyledim haktan gelen emire
İman müminlere ne güzel uymuş
Düğünde bayramda ederler zinnet
Hak bize buyurdu farz ile sünnet
Kafire cehennem İslama cennet
Lanet kör şeytana ne güzel uymuş
Der Sefili İncil indi İsa’ya
Dil verildi elindeki asaya
Zebur da Davut’a Tevrat Musa’ya
Kuran Muhammet’e ne güzel uymuş
…………………………….
Kobliyanlı Sefili
…………………………………………….
1870 yılında Gürcistan’ın Pulate kasabasında doğdu. Asıl adı Mehmet Yusufzade Kuşoyev’dir. Doğum tarihi bazı kaynaklarda 1882 olarak da geçmektedir.
İyi bir eğitim gördü. Şiire ve edebiyata küçük yaşlarda ilgi duydu. Bağlama çalmayı da küçük yaşlarda öğrendi. Özellikle Ahıska aşıkları içinde usta sazcılardan biri olarak anıldı.
Yörede bilgi ve deneyimlerine sıkça başvurulan bir konumda olan Sefili, şiirlerinde Molla, Cindar mahlasların da kullandı.
Şiirin her türlü biçimini iyi bilen ve birçok örnek veren Sefili, yöredeki saygın konumu nedeniyle 1937 yılında dönemin Sovyet yetkilerince tutuklanıp bilinmeyen bir yere sürgün edildi. Ne zaman öldüğü ve mezarının nerede olduğu bilinmemektedir. Bazı verilere göre de, Orta Asya’ya sürgüne gönderilen Sefili, Sır Derya bölgesinin Slavyan şehrinde bir çalışma kampında tutuldu ve buradaki bir köprüde adının kazılı olduğu aktarılmaktadır.Kobliyanlı Sefili, Ahıska aşıklarının en önemlilerinden biri olarak kabul edilir.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
………………………………………………………………………………………………….
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-183-)(-)(-)(
Mükemmel yaratmış her şeyi Hüdâ
Kırmızı renk güle ne güzel uymuş
Nağmeler mest eder güzelse nida
Güzel sözler dile ne güzel uymuş
Bu sevda sevene yaktırır ağıt
Saygıyla eğilir her salkım söğüt
Sevdiği ardından giderken yiğit
Rahvan atlar yola ne güzel uymuş
İyi bak çevrene gözünü açta
Rengarenk çiçeklerler düzde,yamaçta
Türlü, türlü çiçek her bir ağaçta
Meyveler de dala ne güzel uymuş
Çölün ortasında bir baraj gördüm
Karşıdan görünce hayıra yordum
Bu su bur/da nasıl olmuş diyordum
O gerdanlık Nil’e ne güzel uymuş
Gönül testisinden sevda taşırmış
Nefsini öldürmüş ve de pişirmiş
Taptuk dergahı’nda kırk yıl geçirmiş
O dervişe çile ne güzel uymuş
Gerçek olan sevda sine yakarmış
İnziva eder de dağa çıkarmış
Hâkkın sevdasından yaşın dökermiş
O gözyaşı sele ne güzel uymuş
Sevgiyle yaklaşsan hemen anlıyor
Bir şeyler söylesen seni dinliyor
Lüzumsuz bir dokun nasıl inliyor
Bir dut dalı tele ne güzel uymuş
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (13)