32
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2075
Okunma

Sen; hiç ayla güneşi kol kola gezerken gördün mü?
İmkânsızı yaşamaya benzer seninle olmak.
Bir ince sızısın bende,
Kimseler bilemez içimdeki yerini!
Sen görmezden gelip anlamadıktan sonra,
Saklandığın izbelerden zehirli oklarınla vursan da,
İsteseydin; gözümü kırpmadan,
Seninle yürürdüm gülerek ölüme.
Benim;
Sevdayla dokunmuş hüzünlü bir gömlektir giyindiğim,
Hayal kırıklığı ile nakşedilmiş her ilmeği inceden inceye,
Yine bir beden küçük geldi içine sığamadım,
Hep dar geldi, ya da ben giyinmeyi beceremedim,
İki yakasını bir araya getirip ilikleyemedim.
Dokundukça tenime cehennem ateşinden beter yanarım,
Kor olup ateş topları düşer içime,
Usla, yürek arasında hep bir çatışma, kargaşa,
Başlayıp sürer günlerce, onlar savaşın galibi,
Bense yine yenik ve mağlubum.
Aşk;
Uzaktan duyulduğu kadar hoş gelmiyor ayak sesleri,
İçine yürüdükçe emin adımlarla yıkar beden duvarlarını,
Çoğalıp, büyür habis bir ura dönüşür.
Sonrası dayanılamaz ince sızılar, feryatsız çığlıklar,
Düğümlenir boğazına soluksuz bırakır.
Anatomini bozar, felç eder sol yanını,
Zorlayıp coğrafyasının sınırlarını sürgüne gönderir,
Yalnızlık limanına çıkarır tayinini,
Ne bir tek soranın, ne de bir arayanın,
Elinde kalan sıfırlarla uçsuz, bucaksız bir boşluk olur.
Ayrılık;
Varlığın yaşatmaya yetmedi can; yokluğunsa kör düğüm,
Yalnızlığın zifirinde ziyan olan bir ömür,
Ayrılık da, ölüm gibi davetsiz misafir olur ansız çalar kapımı,
Kim o demeden! süzülür eşikten içeriye,
Geçip oturur başköşeye sorgusuz, sualsiz infazıma hüküm verir.
Sensizlik yoklayınca yüreği geçmek bilmeyen günler,
Bir taş oturur yüreğinim tam ortasına,
Sızıdan boncuk boncuk ter döker hücrelerim,
Kefede ölümden ağır gelir ayrılığın,
Ertesinde dayanılmaz acılar ve anılar düşer peşime,
Sürükleyip götürür ardından, sinsice çıkı verirler karşıma,
Hasretle koklaşıp sarılırlar boynuma,
Ve sen bahar ortasında, bir tufan olursun ince sızım.
ASMEROZ-62
GÜLŞEN POLAT
25.5.2011/BURSA
5.0
100% (31)