8
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1727
Okunma

"kadının yaş’ı sorulmaz, bilmez o da ağladığı gecelerin sayısını.."
annesi o doğmadan ölen bir çocuk kalbi
saçları masalsız uzadı yarınlara
gözlerinde uyuttu kundakladığı göz yaşlarını
geceyi güneşle tutuşturan sağ’nak yesari
mevt mezarlıktan geçenlerden fatiha’a bekleyen
medet umuyor yanan döş her esen yeldengiyinsek de yanarız soyunsak da
esareti
leyla bilir çöl daha güzel
bilmez mecnun daha soğuk tenden
"kapı altından giren soğuk gibi"
iliklerine kadar yağmur sızısı
üstüne örtülüyor gökyüzü ayaklarında tuzlu su
kum doluyor ömrüne
kale yapıyor göz kıyısında
sûrlarından atlıyor inal yusuf
yırtık ve ağlak şimdi aşkın usu
-uyanmış kalmış gam-
"bağırıp duruyor denizin ortasında,
-su buradan ne kadar uzakta…"
5.0
100% (14)