12
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1636
Okunma

Ey sımsıkı tuttuğum, tutunduğum anahtar!
Acelem var, aç şu kapıyı, parmaklarım sızlıyor!
Hayatın karmaşası ve aklımın gelgitleri gibi
Ne o öyle, bir o yana bir bu yana?
Bulsana yönünü!
Şaşkınlığım, şaşkınlığındandır
Altı üstü bir anahtar ve bir de anahtar deliği
Açması çok mu zor ki bir kapıyı…
Anlıyorum, ellerim titrek, ama hoş gör
Yorgunluktan ve dar vakitlerin telaşındandır
Sessizliğim gibi, elime yüzüme bulaştırdığım
Ki bilirsin, ne zaman geç vakte kalsam
Hiç sebepsiz, üşürüm
Ürperirim de
İçimdeki boşluktan
Yuvarlanırken bir başka boşluğa…
Garip-sin!
Bak, beni bekler; kapı
Açılmalısın...
Kapıyı suçladığım yok, o duruyor yerli yerinde
Ama sorun ya sende ya da anahtar deliğinde
Seni, düzden ters takıp kapanır yöne çevirince açılıyor kapı
Tersten düz takıp, açılır yöne doğru çevirince de kapanıyor…
Olmuyor, böyleyse eğer bir kapının açılması ya da kapanması
Kalırım kapı önünde, daha iyi…
Ama girmek istiyorum içeriye yine de, çünkü
Yarım kalan düşlerim var yastığımda unuttuğum
Ve soluklanmak istiyorum uzun uzadıya
Nefesimden ne kaldıysa geriye
Düşlenmek istiyorum, düşlerimin güzelliğince
Lâmekân türkülerime inat
Garip-sin!
Garipliğim gibi
Sevme istersen beni
Kapı, daha açılmadı çünkü…
Ve inan, delirmek geçiyor aklımdan, haberin yok
Uğraştıkça kapıyı açmaya ve zorlandıkça sabrım
İpe dizer gibi diziyorum lal dilime nedenleri
Sonra haykırıyor içimde bir yer ki, sorma gitsin
Nasıl bir anahtar ve anahtar deliğidir ki bu
Önüm arkam sağım solum sobe! Diye diye
Zorlaştırıyor evime girişlerimi ve zorluyor aklımı
Sobeleye sobeleye…
Yok, kalmadı başka çaresi, boş lakırdıya da gerek yok
Dil sussa da tekme konuşmalı ki, tut tutabilirsen
Hem sükûtun altın olduğu falan da yalan
Varsın gümüş olsun söz ya da bakır, ne farkeder
Susmak ve sabretmek nereye kadar ey gözü aydınım!
Gözbebeğim
Sabır taşım!
En iyisi, vurmalı tekmeyi, girmeli içeri!
Ve açıp ağzımı, yumup gözlerimi
Haykırmalıyım haykırabildiğim kadar
Ki ne düşerse dilimden
Ağzıma sağlık...
Saadet Ün-11.05.2011
5.0
100% (5)