Balıklar hazırlanın, bu gece hep beraberiz.
İçerekten beyaz peynire çatal dürtücez.
Uzaktan vapur seslerini dinleyerekten;
Deli saçması sözler zırvalıycaz.
Taş kaldırıma uzanıp, gözümüzü gökyüzüne dikerekten;
İnadına kaymayan yıldızlara nanik yapıcaz.
Sabaha karşı hep birlik raylara gidip bay bay yapıcaz,
Nereye gittiğini bilmediğimiz trenlere.
Göçmen kuşlara söverek söylenicez ne kadar ballısınız diye...

Ah be kız!
Sesimin kötülüğünü sallamaz,
Hicaz makamında gazaller okurdum seni düşünerekten.
Ağzımın pisliğine bakmaz,
Çamaşır suyuyla kirlerinden arındırılmış bembeyaz laflar ederdim,
İçlerinde senin geçtiğin.
Çirkin suratıma aldırış etmez,
Aynanın karşısında saçıma sakalıma daha bi özen gösterirdim senin için.
Ne biliyim yaptım işte bi çocukluk...

Hatırlar mısın bi zamanlar gözüm senden başka hiç bişeyi görmezdi?
Sen vardın ya gerisi yalandı,
Dünyada senden başka herşey tındı tın.
Şimdi ise gözüm yalnız seni görmüyor,
Kalbime sorulduğunda bi tek seni yalancı çıkartıyor
Ve aklım sadece seni tınlamıyor...

Bi şarkı da benim için koysana teybe mi koyuyosun,
Mp3’e mi, neye koyuyosan!
Hicaz makamının oralarda gezinsin eser,
İçlerini yaktıktan sonra gözlerinden yaşlar düşürsün,
Sonra da kalakaldırsın insanı oracıkta
Ve de bi daha dinlemek istesin aynı şarkıyı baştan,
Hayallere dalsın 4. tekrarın sonlarına doğru,
Eskilerden bi film şeridi geçsin gözlerinin önünden,
Of ulan of çeksin kendi kendine.
Sonra da...
Sonrası yok işte.