Bir dünya keşfidir bu...
Açık denizlerde,
yakmışsam bütün gemilerimi...
Mahsur kalmışsam tenha ıssız adalarında.
Kıyılara vuran her dalga,
senden birşey getiriyorsa bana.
Bil ki sahildeyim" dalgaların arasında...
Sırılsıklam ve gözlerim suda !
Diyorum ki acaba, sudan" biçare...

Aç ve susuzum, ve pusulasız
Bakıyorum masmavi gökyüzüne
siyah bir bulut...
Bazen gölge oluyor üzerime
Bazen ıslatıp gidiyor...
O yağan yağmurun her damlası,
bil ki, aşka biçare...

Bensiz" gecene doğan her yıldızdan,
bil ki" sana bir selamım var.
Pencerenden süzülüp de, ay
vurmuşsa yüzüne.
Geceyi süzüp de yüreğinde...
Sabaha bir bak.
Doğan güneşin ışığı
bil ki, güne biçare...

Tomurcuksa bütün çiçekler gönülde, ve
çiğ düşmüşse çatlayan dudaklarının,
her zerresine.
Sabah güneşi, silmişse gözlerinin nemini,
bir buse alıp da gizlice.
Tüm çiçekler açıyorsa aniden
seni görünce.
şunu bil yeter...
Bu da, yarına biçare.

Oturupta aynanın karşısına,
tararsın ya saçlarını,
omuzlarına sererek...
Hafif makyâj yapıp,
süzersin ya kendini ayna da,
hafiften gülümseyerek.
Hani" bakıp da kendi gözlerine,
sorgularsın ya yüreğini...
Titrer ya bedenin
bir aynanın karşısında,
tutamazsın kendini...
Mahkumdur gözlerin,
kaçamayıp hiçbir yere
çeker ya cazasını gururla...
işte bu da, umut dulu hayata biçare...