1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1702
Okunma

....
O,
nefessiz kalışını anlatırdı bana...
mahsen de geçen zaman da...
Ey Gökyüzü derdi soğumuş ses telleriyle
asılı yıldızlara bakarak demir parmaklı zindan da
ve ay çıkana kadar devam ederdi serzenişleri...
O,
Maviler arasında kayboldu derdi
sular çekilenceye kadar olsa gerek...
ve yosun sarmış bedeninin de daha tazeydi son tebessümü o na
sanki o na bakarcasına artık özgürlük diyordu
ölümün kıyısın da gece çok çabuk geçmişti belki de
ilk defa kapıyı o kapatmıştı
sabahlar olmalıydı
ve doğmalıydı yeni gün
O sıcaklığını hissetmeliydi artık
saatler sonra
belki de gözlerinin kıyılarına vuran ışığı hissetti
doğuyordu gözlerin de ilk günkü gibi
sıcak ve taze
ve gün doğmuştu
kapaklarını açtığı gönlüne zafer benim diyordu
O kapı önünde belirmişti
Uzun ve güzel
bakamıyordu gözleri
ve doğmuştu özgürlük
yol görünmüştü düşüncelerine
çıkmalıydı
ve haykırıyordu
Güneşe uzatarak gözlerini
iyiki doğdun
iyiki varsın dedi
ve son olarak
özgürlük güneşle başlar dedi
ve uzandı ittiği sehpanın dibine
üzerin de sadece
bir not vardı
özgürlük adına çekiyorum sehpamı...
Berhami....
5.0
100% (1)