3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1655
Okunma

yağmur yağıyor
demek yine bir çocuk kaçırmış balonunu elinden
rafadan bir yeşillik kusmuş toprak
bahar geliyor demek...
ince karası kaşınırmış ölgün hislerin
ılık da olsa üşütürmüş yine
beyaz atletini soyunan yeni uyanmış kış
cümle nebat açarmış ellerini yeşil yeşil
yaradılıştandır derler
bir heves vururmuş içine
eskitemediğin griler dökülürmüş avuç avuç
yağmura karışırmış hüzünler
beli doğrulurmuş kahırların azıcık...
güz yumağı çözülürmüş yavaştan
değişirmiş eski yataklar
durulurmuş biteviye savaşlar
temize çekilirmiş sahte ömürler, tutsaklıklar
affedelirmiş serkeş yaşamlar
dökülürmüş eski sevgilinin uzun saçları
silinirmiş suya yazılmış bertaraf cümleler
bir heves vurumuş içine işte obruk obruk
elma şekerlerine boyanırmış yollar
yeniden ikmal alırmış eski mektuplar...
bilmem söyledim mi
bulutlar hep yuttuğu balonlara ağlarmış aslında
her yağmur ondan bir başka kokarmış...
arama artık beni eski kışın dumuru
yeni bir hayatı çiğnemeli artık çizmelerim
ne sağlam taşı kaldı burçlarımın, ne sağlam kendi
bırak, o vurulmuş heves kalsın içimde
hem, dikenli çiçek zor çürür derdi annem!
uyusun bırak
yağmur mevsimi...
aklıma geliverdi
’’durduk yere ararsa eski bir sevgili
ya canı çok çekerse ararmış zaten
ya çok acırsa!’’
balon aldım bir çocuğa az evvel
senden son kalanlarla
hem sevince ortak olursun işte ucundan
belki birazdan kaçırır bir çocuk elinden umudunu!
sen temaşa giyinmiş tebessüm gözlerle izlerken o heder olur!
.
.
.
senin birine vereceğin mutluluk, işte ancak o kadar olur!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (7)