12
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1497
Okunma

selâmsız geçerken çengeldeki evinin önünden
cehennem sürgülü paslı demir kapı karşılıyor beni
zebanilerin şeytani kahkahalarına yumarken gözlerimi
kaldırıyorum yüzümün sırlı duvağını
ve diyorum ki
İhanet t/uzağı(m)sın
ve bir günahkârsın kendi cehenneminde
yasaklı(m)sın ve lekeli
avludan küçük bir kızın ağlaması ilişiyor kulağıma
ve kelebek firketeleri yerlere saçılmış
boş bir salıncak geçmişi ağırlıyor
hıçkırırken Asena
aynı vaveyla
-b a b a
bir masal asılıydı erik ağacının koynunda
şimdi beyhude büküyor boynunu
yoksa yarım kalmış bir
evcilik oyunu mu?
ü ş ü y o r u m
ağrılı bir hicran uçukluyor dudağımda
öfkem çığ altında çığlık/çığlığa
saf tutuyor isyana nabzım
soluğum kefenleniyor
halüsinasyon artığı
iz/düşümlerinde dolaşıyorum
iki yüzlü bir madalyon, oksitlenmiş nefretimle, gururum
bir yanı Montague
diğeri Capulet
her düşmanlık yakınım, haşr olduğum
ve biliyorum ki
yüzünün denize düşmesi
küskün bir çiçeğin hayata dönüşü gibidir
ve ihanet yine on adım geride demlenirken
sırtında kambur gibi hep seninledir
selâmsız geçtiğim evinin önünden vedasız ayrılırken
ardında bıraktığın g/izlerde bir kez daha yaralanıyorum
(sınırında aldatılmışlığımın)
yaban bir bakış resmederken
nefretimin parmak izlerini bırakıyorum
cehennem sürgülü demir kapına...
de_soulmate