Dün…

Dün seni düşündüm yine
Bir de kendimi…
Acı bir rüzgârdın sen
Çırpınan martı gibiydim ben…

Benim sana değil,
Senin bana
Acı çektirdiğini bilebilseydin
Senin bana değil, benim sana
Sevgimi, aşkımı görebilseydin…

Bilemedin,
Göremedin…

Oysa…
Seninle bulmuştum
Sevgiyi, şefkati…
Seninle tatmıştım
Heyecanı, macerayı,
Rüzgârı, fırtınayı…
Üstüne de sevdayı…

İnanmadın,
İnandıramadım…

Şimdi feryatlar içim de, figanlar içler acısı
Sevda düşüyor gözlerimden, ateşler yürek sızısı.
Yıkıldın ulu çınardın gönül bağımdaki dalım …
Anlamadın ah can’ım anlamadın.

Dinlemedin,
Söyletmedin…

Sen geceler boyu uykusuz kaldın mı hiç?
Kaldın mı bir başına yalnız çap çaresiz
Sen nefes alırken boğulduğunu hissettin mi hiç?
Hissettin mi sürgünlüğü...
Hissettin mi öldüğünü?

Yaşamadın,yaşadım


Şimdi!
Ağıt ağıt yazarken gözyaşıyla feryadımı
Sen neredesin, kimlerle, hangi mekânda?
Bu ağustos sıcağı, gecenin bir yarısında
Neredesin, hangi ülkede, hangi gönülde?

Kahroluyorum,
Görmüyorsun…
Duymuyorsun,

Görüyorum
Yakın iller uzak iller olmaya başladı.
Biliyorum
Sevgiler sevgisizliğe karıştı.
İnanıyorum
Vuslat mazi olup yele karıştı

İstesem de,
İstemesem de…

Melodi.NUR
7.8.2007