Dün gece karanlığı uyuturken,uyudu gözlerim
Dün gece cesur bir savaşcıydım gecenin siyah teninde.

Penceremden sızan kanın, kırmızı rengine gizleyerek
(S)aklamışdı arsız çocuklarını, doğanın kutsal anneleri.

Şimdi sen kayalıkların ardında,intiharını hazırlıyorsun
Yalnızlığı arafta, imlası bozuk cümlelerde arıyorsun.

Bense uzayan tüm nehrin sularında gezinen yabancı,
Sonsuzluğa yol almış serüvencinin göçebe hayatıyım.

Sen...
Ah sen;
Korkulu kitapların baş kahramanı,
Senaryonu (s)aklayacak kadar ustasın..
Sen ....
Kalemimle k/aralayamadığım yabancı yüz,
Kirli odaların ardında (g)izleniyorsun,
Birşeyler seninle işbirliği yapıyor olmalı,
Koynuma alıp uyuduğum gecemidir?
Sonsuzluğun tanrısı yıldızlarmı?
Yada beynine yamaladığın kırılgan düşlermi?
İçimdeki garip yalnızlığımdır, bilmeliydim...

Sürekli bir kavgadan geçiyorum,
Kanıyor sol yanımdaki çocuğun yüreği,
Tutuyorum soguk paslı demirden,
Yırtılıyor gökyüzünün siyah perdeleri,
Gece öldürdü onu az evvel,
Birtek ben gördüm!
Birde acıyı kavalda dillendiren,rüzgar..

Dilimi sivrilten yokluğundur bilmelisin,
Habersiz uzaklaştın mahremimden,
Ben sana gelecek kadar zin’im..

Kemiklerim sızlarken,
Birtanesi kırıldı yerinden,
Amansız acıyla susturuldu dilim,
Süründüm aynasına zamanın,
Dudaklarımda ölümün mor yüzü,
Gözlerimde diclenin özlemi..

Yıkılan kentlere saklandı umutlar,
Enkazlarda can veriyorlar şimdi.
Hangisine uzatsam ellerimi
Sararan yüzüme eşdeğer,telaşları
Kıvrılır çamurdan toprağın en dibine...

Gökkuşağı renklerini intihara hazırlıyor
Mektuplar yazdım geri gelesin diye,
Kırmızı olanını öptüm gizlice
Haykırdım bil(e)medin sesimin ismini,
Üşüyorum cılız yağmurlarda,
Eksiliyorum
Azalarak
Solgun gün batımlarında..

İnatla doğan güneş
Bütün kentlere haber uçuruyor,
Bu öfkemi kanatlarına alan
Yüreğimin uslanmaz çocuğudur..

Küfürler ediyorum ağız dolusu,
Sana benzetiyorum iyi yanlarımı,
Bir çemberin içinde dolaşıyor mevsimler,
Beyaz rengi görünce d/üşüyorum..

Saçlarıma konuk oluyor birtanesi,
Matemi anlatıyor şimdi,
Eridikce işliyor beynime kadar,
Seninle olduğumu hatırlatıyor bana,
Sendeyim/sondayım/buralardayım...

Hadi dog yeniden içime!
Durma!
Sakın ha!
Hadi düş damarlarıma!
(h)içime düşmeden,
Düş ömür ülkesine..