AYRILIK -2


Binilmişken kaderin gemisine yol alınır sorgusuzca, boyun bükerek umutlara
Yalnızlıklar vurur yüzüne rüzgarların can yakan esintisiyle
Sevda dalgalarından çise çise ayrılık serpilir yüreğinin en sakin yerine
Gidişe tutsak vazgeçilir vazgeçmesi en zor zamansız sevdamızdan

Zaman yanlış işlemeye devam ediyorken örüyor sarmaşıklarla feleği
Ilgıt ılgıt esen ve tokat gibi geceme düşen anılar...
Anılar dile gelerek haykırır söndürmeden közünde kalan feryadı
Feryadın sinesinde sabaha yelken açan hayalleri teker teker çeker kızağa

Bıraktım essin senden bana ait ne varsa etrafımda
Asi gönlüm çekmeye hazır ,yanmaya hazır yanmak nedir bilmeden kör zindanda
Yıkılsın boşversin sensizliğin pencesinde yaralanmışken ne yarar
Güneşi yıldızları ve goncagülün yaprağına takılmış yağmur tanelerini
Bıraktım sana

Seni bulur muyum bilmem doğan güneşin tebessümünde
Çiçeklerin nazlı kokularında fark eder miyim yeniden o kokunu
Cilvesinde koklaşan kuşların bakışında pervasızca uçuşurken sevda
Dağların tepesindeki o kardeleni tekrar bulabilrmiyim
Bilinmez ! Bilinmez…….
Sinan NAS