9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1468
Okunma

Gül’e…
I
Tanrım,
Gülden bir yağmur yağmalı bu kente
Her gül yaprağında bir hikâyem olmalı
Bir hikâyem olmalı
Bütün hikâyelerin kıskandığı
Tanrım,
Ebabiller gelmeli artık
Ankayı çok bekledim
Ebabiller gelmeli artık
Yusuf çıkmadı kuyudan
Eyyub’un sabır taşı çatlamalı
Tanrım,
Gülden bir yağmur yağmalı bu kente
Her gül yaprağında bir hikâyem olmalı
Tanrım,
Dünyanın bütün çiçeklerini yolmalı
Sade bir gül kalmalı yeryüzünde
Âdem’den Havva’ya sunulmuş
Tanrım,
Tellal çağırtıp
Çağırmalı bütün firavun esirlerini
Emreylemeli
Derlemeli dünyanın bütün güllerini
Harmanlamalı
Çağırıp İbrahim’i ateşe atmalı yeniden
Gülden bir ateşle yakmalı
Tanrım,
Gül ateşi yakmalı beni
II
Bir gül gibi koksun tenin
…
Sebebini sorma
Ölümüm nefesinden olsun İsa’nın
Gülsuyuna kat güzelliğini
Ruhum Meryem’in ellerinde yükselsin semaya
Gülden çelenklerle
Bi-haber olma ey sevgili
Gönlüm gözlerine gönüllü
Gözlerim gönlüne emanet
Gel esirin etme beni
Kula kulluk istemem
Bi-karar kılma beni
Ey sevgili
Desem
Anlar mısın beni…?