Şiirin Hikayesi

Bankda oturan yaşlı adamın yanına oturdum. Çok bitkin yorgun ve hastaydı. Üzerinde yılların yıkkınlığı hemen belli olyordu.Gözleri buğulu, yaşlar gözünden ha düştü ha düşecek gibiydi. Yüzünde sağanak öncesi kara bulutlar dolanıyordu.
Bir iki beylik lafların ardından ; ahh leyla sen olsaydın ben böyle olmazdım dedi.
bu cümlesi bende merak uyandırdı -leyla kim dedim.
leyla benim karımdı tam otuz dokuz yıl oldu gideli i dedi ve devam etti. Kızım bir yaşındaydı ,bizi terketti. Öyle güzel bir kadındı ki sarı bukle bukle saçları ,yaprak yeşili gözleri vardı.Aldandı vefasızın birine gitti dedi. Ama şimdi çıkıp karşıma ben geldim dese hiç birşey sormam neredeydin demem yine kucağımı açarım,yeterki gelsin. ölmeden onu bir kere görüp öyle öleyim demişti.
Bu yaşlı adamın aşkını şiirleştirmeye çalıştım .umarım beğenirsiniz..

--------------------------------------------------------------------------------



Bin ömür daha bitireyim uğruna,
Yıllarca dilendim gönül kapında,
Gittin canımı götürdün yanında,
Son günümde olsa gel yanıma Leyla’m

Terk ettin yıllarca ağlar yanarım,
Çifte kumrulara hep seni sorarım
Rüya da bile sana çıkmadı yollarım,
Son günümde olsa gel,göreyim Leyla’m.

Çöllerde Mecnun değil bendim gezen,
Kaderimin karası,saçımdaki beyazım,
Seneler geçti gitmedi gönül de sızım,
Son günümde olsa gel, elini ver Leyla’m

Açan güllerde sevda rengini ararım,
Unutmadım sarı buklelere dolandım,
Yosun gözlerini yapraklara sakladım,
Son günümde olsa gel,bana bak Leyla’m.

Ne gönüller çıktı karşıma sevemedim,
Yanardağ senindi kıvılcım veremedim,
Yüreğimdeki acını yıllarca silemedim,
Son günümde olsa gel,tebessüm et Leyla’m