Bir rüyada olmalıyım diyorum
Ya da asırlarca anlatılacak bir masalın içinde
Hep rüyalarımda gördüm
Hep masallarda okudum böylesini
Yağan her yağmur damlasına
Sen diye sarılmak
Gözlerini görmeden görebilmek seni
Tenini duymadan dokunabilmek sana
Ve bir sevgiyi böyle yokluklar içinde büyütebilmek...

Sonra seni kalemimin ucuna alıyorum
Kelimeler yeni anlamlar kazanıyor
Daha önce hiç yazılmamış,
Daha önce hiç söylenmemiş gibi
Öncesi olmayan kelimeler…

Ardından şehirler kuruyorum
Evler yapıyorum tek odalı
Çiçekler dikiyorum bahçelesine
Yedi renkli çiçekler...
Yağdırdığım yağmurlarla besliyorum
Adını sevda çiçeği koydum
Her sabah sana topluyorum
Çiçekler yağdırıyorum sen uyurken
Kollarına, saçlarına
Yedi renkli çiçekler…

Köyler kasabalar kuruyorum sonra
Patikalarında sevdamızı arşınlamak için
Çeşme başlarında avuçlarından su içiyorum
Mevsimi bahar yapıyorum
Bir kiraz bahçesindeyiz
-mevsim baharsa, kiraz bahçesinde olmalıyız-
Bahar dallarının altında dans ediyoruz.

Sonra dağlara çıkıyoruz
Doruklarında seni sevdiğimi haykırıyorum
Çığlık çığlığa yüreğim
Sesim karşıki dağlarda yankılanıyor
Duyuyorsun değil mi?..

Sımsıkı sarılıyorum sana
Güneş içimde sanki!
Gözlerine baksam diyorum
Baksam yangın çıkar biliyorum

Hiç umarsız sevmek diyorum
Ama ille de seni sevmek!
Varsın bir rüya, bir masal olsun
Böyle de yaşıyor ya
Zaten dünyada kaç kişiyi buldu gökten düşen üç elma?

Seninle bir yağmur damlasında bulduk birbirimizi
Kim derdi ki aşk bir yağmur damlasının içine saklanmış
Belki de o aradı buldu bizi düştü yüreklerimize

Peki bir rüya mı, yoksa masal mı?
Yarın sabahta tek odalı evimizde açıcam gözlerimi
Bahçesinde yine yedi renkli çiçeklerim açacak
Ve yine senin için toplayacağım onları

Demek yarın da varsın,
Demek bir rüya değil
Gökten üç elma düşmedi
Demek bir masal da değil
Bitmedi…

Dizelerime gölge olan şiir adam
Sen hayat kadar
Sevmek kadar gerçeksin
Şair kız seni seviyor…

EsRa