9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1986
Okunma
Birisi kumar oynadı ve kaybetti
içimi dışımı boşaltı…
Boyuna da aynı kişinin üzerine oynanmaz ya !
Ellerim karıncalanıyor yüreğim gibi
Terkedilmiş bir şehirim
Sokaklarımda yeller esiyor
Yalnızlığım iç çekiyor
Bir cana hasret
Kaldırımlarım üşüyor
Son ayak izi de silindi
Diğer tüm izler gibi…
Parkta ki salıncağı nefessiz bir rüzgar sallıyor
Üzerinde göçüp giden son kuşun kanadından bir tüy
Bu sefil şehrin üzerinde durmaksızın gri bulutlar dolaşır
Ne ay gördü, ne güneş
unuttuğum o tarihten beri
O tarihten bu tarihe kaç gece kaç gündüz geçti acaba?
Günlerden hangi gün?..
Cumbalı evin bahçesindeki papatyalar da solmuş
Su verecek kim kalmış ki?
Caddelerim iki büklüm
Sancılar içinde kıvranıyor
Ağaçlarım tir tir titriyor
Yaprağın ne yeşili ne sarısı…
Renksiz bir boşluk
Sefil, yalnız, cansız
Terkedilmiş bir şehirim!
Uyumayan birşey var
Yok etme arzusuyla dolu koca bir yalnızlık
Elinde acı soluyan bir hançer sürekli ensemde
Hissediyorum…
Çocukluğuma sarılıyorum
Ve ölüme karşı dimdik ayakta meydan okuyorum
Ne yalnızlıktan ne de ölümden korkuyorum
Terkedilmiş bir şehirim
Ama o şehri ben henüz terk etmedim.
EsRA