3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1236
Okunma

Geceye hüzün iner yıldızlar haza ketum
Süveydanın kaderi siyaha nispet etmek
Sükût mahzenlerinde yalnızlığa veda um
Işığın kollarında sessiz bir ana yetmek.
Yalnızlık üç ayaklı masa gibi içimde
Devrildi devrilecek her şey tuz buz olacak
Her nefes alev alev her dem ayrı biçimde
Senden yadigar kalan çile ne gün dolacak.
Gelirsen yalnızlığı çarmıha gerer güneş
Huzurun ayak sesi şenlendirir mekânı
Gamzendeki ışıltı billûr zamanlara eş
Bir tatlı tebessümün aydınlatır her anı.
Her sabah günaydınsız güne başlar yalnızlık
Gece yatağım yetim ve ellerim mecalsiz
Kahvaltı sofrasında dudakta mahzun ıslık
Demlik sükût deminde çay bardağımsa dilsiz.
Yalnızlık sana dair çalınan mahur beste
Söze tutulan ayna karanlığa nikahlı
Semaya salınan ses kaybolur yine seste
Siyah geceye küskün gece siyahtan ahlı.
Yalnızlığı pay etsem kimse dönüp de bakmaz
Yüreğe tortu çöker senden uzak demlerde
Issız dağ başlarında sular şevk ile akmaz
Yalnızlığın acısı gizlenir sitemlerde.
Ankara, 20.03.2011 İ.K
5.0
100% (1)