sen
akşam olunca parıl parıl parlayan
ve akşam olunca da güneşin arkasına geçip
ışltı ve parılıtını ona yansıtarak bana
güneşin ısısını hisettirip
içimi ısıtan yıldızsın

sen içimdeki
sen
denizleri köpük köpük dalgalandıran
onları yaşatan ve onlara can veren rüzgarımsın

sen içimdeki
sen
yeni doğan bir bebeğin
ilk defa hayata gözlerini açtığında
anne şefkatini arayan ve istiyen
şefkatsin

sen içimdeki
sen
dağlarda gürül gürül ve avaz avaz bağırarak
ismini dağlara taşlara çayırlara ve insanlara
ulaştırmak istediğim sessin

sen içimdeki
sen
bir lokma ekmeği birlikte
paylaşan
eziyet ve çileler çekipte
yinede yüzünde tebessüm
ve gülüşü eksik etmeyen tebessümsün

sen içimdeki
sen
ıssız ve kurak tarlalarda çalışan
kimseye muhtaç olmayan
çatlamış elleriyle
kararlılığından vazgeçmeyen azimsin

çünkü sen
içimdeki sensin