İçimde hasretin korkulu düş’ü
Sevdiğim en güzel efkâr gibisin
Gece düş yetimi ölüm öpüşü
Zemheride yakan rüzgâr gibisin

Ümit pınarısın nazlı buğusun
Sanki Kafdağı’ndan gelen kuğusun
İstemem içimde derdin soğusun
Gülistan kokulu bahar gibisin

Gülen gözlerinin efsûn mu rengi
Yedi iklim gezsem bulunmaz dengi
Gül de gözlerimin gülsün ahengi
Bülbülü inleten gülzâr gibisin

Gâhî kaybolursun gâhî görünür
Gölgen Taç Mahâl’de aşka bürünür
Gel gör; Kehkeşânda nasıl yürünür
Sustun; suskunlukta esrâr gibisin

Ne Leyla ne Şirin ne Senem’de var
Hep seni anlatır gezdiğim civâr
Elimden elini çektiğinde yâr
Hicrâna gark olan eş’âr gibisin

Varlığın içimde kelepçe gibi
Anahtarı alıp savurdu tipi
Sakın beni yalnız bırakma e mi
Bağrımda örülen hisar gibisin

Karanlık geceme yön veren şuâ
Ölürsem kefenim, dilimde duâ
Ötüken-Niğbolu yetim Kurtuba
Endülüs- Gırnata, Hazar gibisin

İrem bağlarında yediverensin
Gönül dergâhında hüküm sürensin
Miskin Makberî’de sırra erensin
Ukbâ’ya savuran nazâr gibisin

Makberî – Ahmet Akkoyun .......13/03/2011.....16:25...İst

______________________________

Efsûn: Sihir
Eş’âr: şiirler, özlü sözler
Şuâ : Işık huzmesi
Kehkeşân: Samanyolu
Gülzâr: Gül bahçesi
Ukbâ: Ebedi alem