23
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2332
Okunma
……………………………………………………………………………………………………………………………………
Seni
Zibadır sevdiğim kadd-i kametin
Nice vasfedeyin civanım seni
Beni Mecnun etti çeşm-i afetin
Leyla’ya benzettim a canım seni
Kaşların kemandır, müjganın oktur
Arz-ı halin çeker müşterin çoktur
Dünyayı verseler gönlümde yoktur
Vermezen ey hüsn-i fettanım seni
Erbabi aşığım ey dil güvendim
Hasretinle yandım canım efendim
Hakikat eyle gel sen de levendim
Gönlümün tahtında sultanım seni
________________________________________
AŞIK ERBABİ
…………………………………..
1805-1884. Erzurum’un Karaars Köyünde doğdu. Asıl adı Hüseyin Farki’dir.İlk eğitimini yöredeki medreselerde aldı. Arapça ve Farsça öğrendi.
Babası Konyalı Veli olarak bilinmekteydi. Buna göre geçmişlerinin Konya’ya dayandığı kabul edilir.
Medrese eğitimi döneminde şiire başladı. Şeyhinin kendisine Erbap demesinden hareketle Erbabi mahlasını kullanmaya başladı.
Dönemin padişahı Abdülmecit tarafından da kabul edilen Erbabi çağdaşlarından olan Bayburtlu (ya da Erzurumlu) Emrah, Aşık Dertli, Tokatlı Nuri gibi divan edebiyatından da etkilenip bu tarzda da şiir yazmasına karşın, daha çok hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerle tanındı ve yörede kabul edildi.
Askerlikten sonra yeniden Erzurum’a dönen Erbabi aşık meclislerinde bilinen ve aranan bir kişilik oldu.
Döneminde birçok çırak yetiştiren Aşık Erbabi, özellikle Narmanlı Sümmani’nin yetişmesindeki katkılarından dolayı yöre halkı tarafından daha anlamlı bir yere konmuştur.
________________________________________
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-112-)(-)(-)(
Bu nasıl zibadır cemalin vasfın
Nasıl methedeyim fettanım seni
Savurup duruyor peşinden asfın
Nasıl anlatayım sultanım seni
Hilal kaşlarına müjgan ok eyle
Hazanı,hüzünü silip yok eyle
Bana muhabbetin nolur çok eyle
Nasıl söyleteyim gültenim seni
Sevdam olgunlaşıp erse kemale
Boy atsın çoğalsın dönsün şimale
Şavkın nasıl vurur bilsen cemale
Nasıl çağlatayım altanım seni
Kader olup yazılmışsın anlıma
Kurbanlar olmuşum çifte benlime
Seni mest edip de deli gönlüme
Nasıl bağlatayım iltanım seni
Akşam üstü güneş sessiz aşarken
Duygular yürekte coşup taşarken
Gülün yaprağına şebnem düşerken
Nasıl ağlatayım saltanım seni
Bak bu kadar övdüm gelme sen göze
Katlanır her yürek bu kadar naza
Bütün güzelliğin yansırken yüze
Nasıl dağlatayım feltenim seni
Lüzumsuzum sevdin böyle güzeli
Hazan vakti yaprak döker gazeli
Mecnun oldun diyar diyar gezeli
Nasıl eğleteyim haltanım seni
SADIK DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz
ETEK YAZILARI
ZİBA:Güzel,altınböcek
KAMET:Boy endam
VASF:Nitelik,karakter,öven
CEMAL:Yüz,sima
FETTAN:Gönül ayartcı,kışkırtıcı,cilveli
ASIF:Şiddetli rüzgar,fırtına
MÜJGAN:Kirpik,kirpikler
HAZAN:Son bahar,yaprak dökümü
GÜLTEN:Cildi,ten’i gül gibi olan
KEMAL:Olgunluk
ALTAN:Tan’ın ağarması,kızıl tan
ŞİMAL:Kuzey,taze sürgün
İLTAN:Ülkenin beğenilen insanı
MEST:Çok beğenmek,kendinden geçmek
SALTAN:Tek,arı,saf,yalnız
ŞEBNEM: Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy.
FELTEN: Çetin zor
HALTAN:Güzel,büyüleyici
5.0
100% (19)